22 Temmuz 2010 Perşembe

Boztepeden Trabzon ve dinlenen arkadaş :D
GÜNÜN (belki de yılın) BOMBASI:

Önce günün bombasını yazmayı doğru buldum çünkü bu olayı yaşayıp altına işeme noktasına gelen, gülmekten gözünden yaş gelen kişiler oldu. Efendim olay şudur; Şimdi biz Akçaabat’a gittik. Akçaabat’ın da köftesi meşhurdur. Biz de oturduk bir köfteciye bekliyoruz. Yavaş yavaş geliyo ve köfteler ortaya geliyo masadakiler paylaşıyo. 4 kişiyiz masada 8 köfte geldi. Aldım tabağı herkese iki tane verdim (masada ben Necdet, Ebulfez, Merve oturuyoruz). Necdet bir anda parladı “Laaan sen napıyosun Behlül” dedi gitti Ebulfez’e verdiğim köfteyi ikiye bölmeye başladı anlamadığımız bi şekilde. Bölerken de kendimize gelip “Napıyosun oğlum” dedik “Behlül çok aldı” diyo “Almadım oğlum herkese iki tane düşüyo” dedim “Hayır yuttun bitanesini” diyo ısrarla “yuttu abi yuttu” diyo. Ulan kocama köfte 7cm çapında var kocaman. Nasıl yutiyim yılan mıyım ben??

İnanmadı hala biz gülmekten kırılıyoruz ağlıyoruz artık hatta ben tuvaletimi tutamayacak kadar oldum. Ama Necdet’in gözünde o hırsı görebilirdiniz. Hırsla kesiyo Ebulfez’in köfteyi. Abi velev ki ben fazla aldım neden benimkini almıyosun da Ebul’ünkini alıyosun? “Abi ben senden alırım sen de Behlül’den alırsın diye düşündüm” diyo. Cins adam vesselam… Bide laf ediyo bana “Yapmadığın şey mi abi yapmışsındır diyo” :D Yazarken bile hala gülüyorum yarabbim ne olaydı ya.

22.07.2010 GÜNE BAŞLARKEN:

2 gündür havaalanının yanından geçerken durup kalkan uçaklara bakıyoruz kendimizi ufo gören masum köylü gibi hissetmeye başladık… bugünkü duraklarımız: Boztepe, Aya Sofia, KTÜ İletişim Fakültesi ve Akçaabat…

BOZTEPE:

Manzarada hiçbişey yok… Trabzonlu arkadaşlar kızmasın cidden öyle. Sırf beton yığını… ama dinlendirici biryer. Alın semaver çayınızı oturun 3-5 arkadaş denize karşı keyif yapın. O olaya uygun romantizm yaşamaya yatkın biyer.

Türkiyenin Holywood'u
Bide kocaman bi TRABZON yazısı var tepede Holywood yazısına benziyor. B harfinin üzerinde Trabzonspor logosu yazının başında da 2011 gençlik olimpiyatlarının logosu var. Türkiyenin ilk olimpiyatı diyolar ama Universiad vardı İzmir’de o ne? Koca koca reklamlar var “Olimpiyat bayrağı ilkkez Türkiye’de” diye. Böyle büyük bi organizasyon ama açılış konserinde Fuat Saka sahne alcakmış. Hacı getirsene Tarkan’ı falan…

İzmir demişken Trabzon yerleşim olarak izmir’e benziyo. Bak Akçaabat Karşıyaka…

Aya Sofia kilisesi ve öan kulesi
AYA SOFİA:

Günün en güzel bölümüydü bence. Aya Sofia güzel bir kilise mimari olarak. İçinde bulunan ikonalar ise dünyada benzersizmiş tekmiş. Hz. İsa’nın mücizelerini anlatan, cennet ve cehennemi anlatan ikonalar var. Tahrip olmuş burası da. Yeniden boyasalar bari…

Kilise haç şeklinde ve bazilika... Efendim nedir bu bazilika diyebilrisiniz? Bazilika; içinden sütünlarla 3 veya 5 bölüm olacak şekilde bölünmüş kiliselere denir. Burası da 3 bölümlü. Kubbesi bulunuyor. Kubbe içinde havariler Hz. İsa ve Hz. İsa’nın çilesini anlatan ikonalar işlenmiş. Haliyle çok zarar görmemiş bunlar ama insanın erişebildikleri zarar görmüş. Nazarlık diye gözler suratlar koparılmış burada da.

Kuleden Ayia Sofia
Bahçe düzenlenmesi çok güzel yapılmış bence. Bahçesinde eski mezar taşları, ayazma, çeşitli kalıntılar ve çan kulesi bulunuyor. Kule kapalı çünkü restorasyonda. Girmek yasak ama görevli görürse yasak görmezse değil ;) Atladım girdim hacı niye bekliyim. Merdivenler 1TL kalınlığında yuvarlak demirden yapılmış ve dimdik inmesi çıkması ölüm. Ayrıca restorasyondan dolayı toz içinde. Benim gibi beyaz tişörtle girmeyin sakın :D Kulenin ilk katında kısmen daha az tahrip olmuş Pantokrator (kurtarıcı) İsa, azizler ve havari ikonları bulunuyor. Az ışıklı ve flaş gerektiren biyer ama flaş yasak. Tarihe saygımızdan flaşsız çektik ama zor be arkadaş. ISO değeriniz 500den fazla olmalı ;) en üst katta bütün Trabzon’u ayaklar altına seren 4 tarafı cam olan bir bölüm var. Çan bu bölümde yer alıyor. Kulenin dışı iskele olduğu için kiliseyi çekerken iskele demirlerini almamak imkânsız. Duvarlarda Rus işgalinden kalan 1917 yılına ait Rusça yazılar da bulunuyor.

Ampüle sormuşlar sen mi daha ampüşsün
behlül mü demişler behlül demiş.
Görevlilerden biri beni görmüş olmalı ki “Vatandaaaaş” diye seslendi. “Efendim” dedim “Napıyosun orda” dedi “İniyorum” dedim. Al dedi git dedi çocuklarını dedi çocuklarını napıyosan yap dedi bana :D çok yağ çektim adama kızmasın diye zaten öyle bi tip değildi pek sorun yaşamadım ama çektiğim yağı burada anlatmak istemiyorum :D

Kuleye çıktığımın bir göstergesi olarak kendimi de çektim orda ama çok başarılı olamadık fotoğraflarda görürsünüz :D


AKÇAABAT (açlığın son bulduğu, Necdet’in bombalar patlattığı Trabzon’dan daha güzel olan yer)

Köftesi meşhur diye geldik buraya. Gördük ki Trabzon halt etmiş. On numara memleket burası. Ana bir cadde var o cadde boyunca yemciler, bakliyatçılar var. Sarı uzun bi kurabiye satıyolar. Görünüşü son derece sert... Bu ne falan derken adam ikram etti. Tadı süper ama... Oradan sonraki her dükkânda bu ne abi nasıldır falan diyip ikram ettirmeyi düşünmedik değil. Aslında yapabilirsiniz insanları çok iyi ve yabancıya çok ikramda bulunuyor. Yeter ki yabancı ve meraklı olun.

Meşhur Akçaabat köftesinden tattık. Bildiğimiz İstanbul’da satılan köftenin 4-5 katı büyük ve ondan 45.325.395.630 kat daha lezzetli. Bir porsiyonda 5 tane bulunuyor. Bir porsiyon köfte, piyaz ve bir sürahi ayran 8 lira ekmek sınırsız… Komanoğlu diye biyerde yedik mekan süper, köfte süper, fiyat süper. Gidin görün hacı anlatmakla olmaz…

KTÜ iletişimi anlatmıyorum hiçbişey yok çünkü bi dekan bi çaycı var bu sene açılmış zaten… seneye gazetecilik ve RTS açılıyormuş İngilizce bir okul olcakmış



Yarın ki yolumuz neresi bilmiyorum ama akşam bir çay fabrikasını gezicez görüşmek üzere :**


0 yorum:

En çok okunanlar