10 Ekim 2014 Cuma



BU YOLCULUĞA ÇIKARSANIZ NE GÖRÜRSÜNÜZ???
1- Bankalar Caddesi
2- Kamondo Merdivenler
3- Avusturya Lisesi ve Sankt Georg Avusturya Hastanesi
4- Galata Kulesi
5- Galata Fotoğrafhanesi (Fotoğraf Akedemisi)
6- Doğan Apartman ( Okan Bayülgen ve Sezen Aksu gibi birçok ünlünün oturduğu apartman)
7- St. Maria Anglikan Klisesi (Sri Lanka'lıların kilisesi şuan)
8- Kumbaracı Yokuşu
9- Boğazkesen Caddesi-Tophane
10- Çukurcuma
11- Masumiyet Müzesi
12- Cihangir
13- Roma (Dünyanın en şahane manzarası)
14- Firuzağa
15- Zihni Sinir
16- Merkez Rum Kız Okulu
17- Yunanistan Konsolosluğu
18- Galileo Galilei İtalyan Lisesi
19- Galatasaray Hamamı
20- Galatasaray Lisesi
21- Zoğrafyon Rum Okulu


Efendim bugün yine bir İstanbul gezisi yaptık ve tabi ki size aktarıcaz bunu.  Severek her ay birkaç kere gittiğim Karaköy-Taksim Meydanı arasındaki alternatif güzergah bugün anlatmak istediğim yoldur. Bulmak zor olacağı için harita da koyuyorum değerimi bilin J

Efendim yola çıkmadan önce makinenizi aldınız mı? Şarjı tam mı? Su ve kağıt mendil aldınız mı?  Bunlar tamsa anlatıyorum. Değilse de anlatiyim tamalayınca yine çıkarsınız yola J

Şimdiiii Karaköy’den yola çıkıyoruz. Karaköy Tünel’in yanında Perçemli sok. var. Ordan Bankalar Caddesi’ne çıkıyoruz.  Osmanlı zamanında bütün bankerler burada bulunurmuş hatta bi dönem Osmanlı’ya borç bile vermişler. Binaları çok güzeldir bu caddenin. Neyse çok dalmayalım. Perçemli sok.tan Bankalar Caddesine çıktıktan sonra sola dönüp yaklaşık 50 metre gittikten sonra sağda Kamondo Merdivenlerini göreceksiniz. Bu merdiven Voyvoda Caddesi ile Bankalar caddesini birbirine bağlar. Galatalı banker Avraam Kamondo tarafından yaptırılmış çok ilginç bir yapısı var.

Bu ilginç merdiveni çıktıktan sonra dümdüz devam ediyoruz. Yol boyunca Avusturya Lisesi, St. George Avusturya Hastanesi, Rahibe evleri gibi binaların önünden geçiyoruz. Ta ki yol kendiliğinden sola dönene kadar. Döndüğünüz anda eğer tahminlerde bulunmadıysanız yada aniden bir şeyle karşılaşmayı beklemiyorsanız gözleriniz büyüyecek. Galata Kulesiyle karşılaşacaksınız ve şaşıracaksınız çünkü. Orhan Veli demiş ya “Gemliğe doğru/ Denizi göreceksin;/ Sakın şaşırma.” diye. O durum olacak. Gemliğe gittiğinizde de aniden deniz çıkar karşınıza onun gibi işte anıden Galata Kulesi on metre önünüzde bitiverir.

Dinlenmek için ilk durak burası. Buradaki kahvelerde çay içebilir yada kule dibindeki banklara oturabilirsiniz. Burada iyi bi enerji toplamak lazım çünkü ikinci molaya çok var. Yani benim sizin için uygun gördüğüm molaya :D Burada bir iki parti takıldıktan sonra Galata Cafe’nin önünden Yüksek Kaldırım’a oradan da Serar-ı Ekrem Caddesi’ne devam ediyoruz.

Galata’da ki değişimi en iyi görebileceğiniz cadde burası. Varoşların, torbacıların, tinercilerin yuva edindiği evler ile elitlerin sanatçıların oturduğu evleri bu caddede yan yana görebilirsiniz. Restore edilen evler sokağın kule tarafında, Tophane’ye doğru el değmeyi bekleyen evler var ama aralarda yine restore edilmiş evleri görebiliyorsunuz. Ayrıca Okan Bayülgen ve Sezen Aksu gibi ünlülerin oturduğu Doğan Apartman ve Galata Fotoğrafhanesi gibi mekanlar da bu caddede. Bu caddenin sonuna varıp sola döndüğünüzde St. Maria Anglikan Kilisesi karşınıza çıkar. Kırım Savaşına katılan İngilizler anısına Abdülmecit döneminde yapılan kilise 1970lerde cemaat yoksunluğu sebebiyle ibadete kapatılmış fakat 1990larda Sri Lankalı mülteciler tarafından onarılarak kullanılmaya başlanmış. Zaten içeride zenci çocuklar vardı ben de “ne ayak la bunlar” demiştim bi ara. Kiliseye giriş kişi başı 10 TL, 2 kişi 15 TL, 3 kişi 20 TL. Ben girmedim ama siz girin muhakkak derim ben de yakında gireceğim inşallah.

Kilisenin önünden inerek yolumuza devam ediyoruz. Bu sokağa kar yağdığında gelin lütfen. Eğer kar yokken giderseniz de bu sözümü hatırlayın… Sokağın aşağısına doğru solunuzda bir kukla atölyesi göreceksiniz. Hafta içi açıktır ve kuklacı abiyi görebilirsiniz. Girin konuşun hoşsohbet bir abidir. Sokağın bağlandığı cadde yukarıya doğru gidilirse İstiklal Caddesine çıkar ve devamı Asmalı Mescid’dir. Ama biz tabi ki bu muhteşem yerlere değil aşağı doğru giderek İstanbul’un merkezindeki varoşlara gireceğiz J farkındayım caddenin adını söylemedim hala :D bu cadde Kumbaracı Yokuşu. İstanbul Rum Patriği Bartholomeos bu sokakta birkaç ay kalmış Zoğrafyon’da okurken. Hadi daha fazla ayrıntıya girmiyorum. Devam ediyoruz aşağı ve ilk sola (Camcı Fevzi Sokak) dönüyoruz. Bu sokak İstanbul’a “Sen mi büyüksün ben mi büyüğüm?” sorusunu sorma potansiyeline sahip insanlarla dolu. Bildiğin varoş. Ama burada hala insanlar bakkala gidiyor pencereden sepet uzatmıyorlar. Böyle yerler pek hoş değil ama korkmayın bişey olmaz ben çok geldim :D Camcı Fevzi Sokakta ilerliyoruz yukarı doğru. Burası tamamıyla yeni evlerle dolu eski evler eski yapılar yok. Sadece sokak başında bir bina var parkın yanında. İşte o parktan aşağı sallanıyoruz. Burada hiçbişey yok Örtmealtı Sokaktan iniyoruz ilk sol ilk sağ yapıp (Bostaniçi sokak) Boğazkesen Caddesine çıkıyoruz. Galeri baskınları olan cadde. Çok güzel bir cadde burası İstanbul’un en beğendiğim yerlerinden. Ama evler bakımsız bi el atılmalı bence…

Cadde boyunca sıcak sıcak simitler bulabileceğiniz bir simit fırını, ışıklı Türk bayrağı olan Fransız Kilisesi, İtalyan lisesi ve konsolosluğu ile minaresiyle St. Antuan Kilisesinin çan kulesi arka arkaya gelen bir cami göreceksiniz. Çukurcuma da denilen bu bölgede eskiden Rumlar yaşarmış yaklaşık 40-50 sene öncesine kadar. Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanıyla yeniden meşhur oldu buralar. Adı geçmişken ona da uğrayacağız. Bu sebepten Boğazkesen caddesini yukarı doğru çıkıp sağdaki Çukurcuma Caddesi’ne dönüyoruz. Cumbalı rum evlerini geçip sağda kırmzı renkli inşaata bi alıcı gözle bakıyoruz. Alcağımız için mi? Yoo…  Sırf burası Masumiyet Müzesi diye rahat rahat sevişilcek diye. Kapısı açıktı bugün girdim. İyi mekan olmuş. Bence müze yapmasın otursun içine :D

Dalgıç Çıkmazı denen sokaktasınız şuan. Ama ismindeki illüzyona kanmayın bu sokak çıkar sokak. Yürüyün az görürsünüz. Ekmekçibaşı Camii’ne kadar yürüyün ve caminin yanından yukarı çıkın sola dönün Süngü sokak üzerinden Altın Bilezik Sokak devam ediyoruz ve Tüfekçi Salih Sokağa kadar gidip sağa döndüğünüzde dünya üzerindeki en güzel manzara karşınıza çıkacak. Karşınızda Üsküdar, Kadıköy, Kız Kulesi ve Prens Adaları, sağınızda Galata Kulesi ve Tarihi yarımada solunuzda Avrupa yakası ve Boğaz. Bu yerleri aynı anda görebileceğiniz tek yer olan Roma’dasınız (mekanın adı bu aga napam). İşte ikinci dinlenme durağı bırası. Çimlere yayılın banka oturun merdivene oturun istediğnizi yapın. Merdivende hafta sonu bin iki bin kişi alkol aldığından adım atılmıyor bu manzaraya da şahit olun derim .

Roma’da da takılıyoruz , dinleniyoruz ve yola devam. Sanatkarlar sokaktan hiç sapmadan aşağı inip yola devam ediyoruz. Yolun sonunda karşınıza çıkan cami Cihangir Camii’dir. Buranın manzarası da güzeldir ve sessizlik arayanlar buraya gidebilir. Cami olduğu için ne içki içen ne taşak yapan var sessizce manzara izleyenlerin mekanı burası. Cami bahçesinde ilerleyip girdiğimiz kapının karşısındaki kapıdan çıkıp yokuşa vuruyoruz kendimizi tekrar. Özoğul Sokaktan sola Susam Sokağa ordan da Şimşirci Sokağa kadar gidiyoruz ordan sola dönüp sağa döndükmü karşımızda Cihangirin Meydanı bitiveriyor.  Firuzağa Camii’nin altındaki kıraathanelerde çay için çok güzeldir çayı. Mekan şahane sürekli artizler geliyo kızlar güzel falan J Konyalı bi çaycı var onunla muhabbete girin adam acayip makara :D

Cihangir Meydanına karşı böyle has  düşüncelerim var. Seviyorum burayı kendimi buraya ait hissediyorum nedense :P eski binalar var diye heralde… Bu meydan ve Sıra Selviler Caddesi her zaman hoşuma giden mekanlardır…

Firuzağa Camisinden Türkgücü Caddesine iniyoruz. Bu caddeyi sola doğru hiç sapmadan giderseniz Galatasaray Lisesi yanından İstiklale çıkarsınız. Zihni Sinir, Antikacılar, Merkez Rum Kız Okulu, Yunanistan Konsolosluğu, Galatasaray Hamamı, Galatasaray Lisesi, Zoğrafyon Lisesi bu sokak üzerindedir.

Çok iğrenç bi yazı oldu gezin görün … JJJ

Kamondo Merdivenleri
Galata Kulesi
Galata Kulesi
Serdar-ı Ekrem Caddesi





Serdar-ı Ekrem Caddesi 

Doğan Apartman
Doğan Apartman
St. Maria Anglikan Kilisesi
Kumbaracı Yokuşu
Tophane'de bir duvar
Çukurcuma Caddesi
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesinin içi

Masumiyet Müzesinin içi
Cihangir
Cihangir
Roma
Roma
Cihangir Firuzağa Kıraathaneleri
Turnacıbaşı sokak

3 yorum:

fatyphus dedi ki...

abe şu yolları beraber bi gezek la

Gezi blogu dedi ki...

merhaba,

yazılarınızı kaynak göstererek paylaşabilir miyiz ?

su bayiliği dedi ki...

elinize sağlık yazı güzel olmuş

En çok okunanlar