26 Nisan 2013 Cuma

Size bir insanlık dramını anlatacağım. Bangladeş polisi tarafından önce gözaltına alınıp karakola götürüldüm. 6 saat sonunda salınıp otele gönderildim ama bu sefer de otelimiz kuşatıldı. Birkaç kişi farklı zamanlarda otelden kaçtık ve Cox's Bazaar şehrine yakın Eidgah şehrinde buluştuk. Bu iki şehrin arası araçla 2 saattir. Buradan da 2 araç değiştirerek Arakanlıların kaldığı Kutupalong bölgesine geldik. Yine kaçak olarak bir ufak tepeyi ve düzlüğü geçerek karanlık içerisinde yanına varana kadar farkedilmeyen kampa geldik. Burası BM kontrolündeki Kutupalong kampının yanındaki gayri resmi kaçak kurulmuş Kutupalong kampı. Nüfusunun büyük çoğunluğu Budist olan Myanmar'ın Bangladeş sınırında bulunan Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanlar, on yıllardır zulüm ve baskı görüyor. Ülkelerinden kaçıp Bangladeş'e sığınmak isteyenleri ise Bangladeş hükumeti kabul etmiyor. Sebebi ise "Biz de fakiriz. Size nasıl bakalım?" Kaçak olarak Bangladeş'e gelen Arakanlılar, sınırdaki Kutupalong'da bulunan Birleşmiş Milletler'e ait mülteci kamplarında yer olmadığı için bu kampı kurmuş. Ne BM ne de Bangladeş onlara bakıyor. Tek sahip çıkanları Türkiye ile Suudi Arabistan. Pirinç ekerek ve ufak tefek tarım ürünleri yetiştirerek hayata tutunmaya çalışan Arakanlıların aslında tarım yapması yasak. Aslında para taşıması, hayvan beslemesi ve elektrik kullanması da yasak. Kaçak olarak çektikleri bir suları var o da ne kadar temiz belli değil. Evleri çamurdan, odundan ve naylon poşetten yapılmış 1,5 metre yüksekliğinde evler. Elektrikleri yok. Mum ışığında yemek yapıp mum ışığında oturuyorlar. Arada bir yardım malzemeleri gelmese vay hallerine. Burada saatlerce kaçak olarak ufak bir kamera ışığıyla gezdik. İnsanlar da adeta biz yakalanmayalım diye sessiz sessiz bizi takip etti. Hepsi "Ne kadar çok insan halimizi öğrense kardır" düşüncesinde insanlar. Erkek çocuklarında kıyafet yok, kızlarda ise belki bir tane kıyafet var. Sivrisinek ise bir bulut gibi etrafınızı sarıyor. Buranın belki de tek güzel yanı kuruldukları tepeden bakıldığında ucu bucağı gözükmeyen ateş böcekleri. Belki yüz binlerce ateş böceği aydınlatıyor geceyi. 
Mecburen kaçmak zorunda kaldık buradan. Çünkü polisin bizi aradığını öğrendik. bir gün önce gözaltına alınan bir grup Türk yine aynı ova ve tepeyi geçerek aracımıza ulaştık. Araç yine bizi önce bir köye ve bir tarlaya bıraktı ardından buraya gelen 4 motosiklete binerek başka bir köye gittik. buradan bizi alan bir araçla başka bir köye ve yine bir başka araçla otelimize döndük. Hepimiz o akşam çok güzel yemekler yedik, Arakanlıları unuttuk, kocaman yatakta döne döne uyuduk, duşa girdik, internete girdik...



















0 yorum:

En çok okunanlar